Evde uyku testine geçmeden kısaca konu hakkında bilgi vermek istiyoruz. Son 60-70 yılda uyku ve uyku ile ilişkili bozukluklara dair bilimsel çalışmalar ivmelenerek artmıştır. Uykunun yapısını, işlevini anlamaya yönelik çalışmalar ve uyku ile ilişkili bozuklukları araştırmaya, tanı koymaya ve tedavi etmeye yönelik yaklaşımlar çok farklı aşamalardan geçerek günümüzde bilinen ve uygulanan halini almıştır. Halen de gelişmeye devam etmektedir.
Uyku ile ilişkili solunum bozuklukları, uyku ile ilişkili sağlık sorunları içinde oldukça önemli bir yer tutar. Uyku ile ilişkili solunum bozuklukları obstrüktif (tıkayıcı) uyku apne sendromu, santral uyku apne sendromu ve uyku ile ilişkili hipoventilasyondur. Bunların içinde en yaygın olanı obstrüktif (tıkayıcı) uyku apne sendromudur. Diğerleri daha nadir görülür.
Günümüzde özellikle yaşamın getirdiği yükler (stres, çalışma düzenine bağlı uyku düzensizlikleri, vb) ve beslenme düzensizliklerine bağlı artan obezite, alkol kullanımında artış gibi nedenlerle obstrüktif uyku apne sendromu vakalarında da artış yaşanmaktadır. Hastalarda horlama, tanıklı apne ve gündüz artmış uykululuk bu durumda en belirgin yakınmalardır. Hastalarda eşlik eden dikkat eksikliği, konsantrasyon güçlüğü, enerji kaybı hissi, gece sık idrara çıkma, ağız kuruluğu gibi daha birçok yakınma da olabilir. Bu hastalıkta genellikle kilo alımı ile birlikte artan; üst hava yolu tabir ettiğimiz yumuşak damak, küçük dil ve dil kökünde sarkma ya da çene yapısındaki bozukluklara bağlı ağız içi hava yolunun darlığı nedeniyle bu bölgede bir daralma, tıkanma oluşur. Bu da gece uykuda bu bölgedeki kasların daha gevşemiş olması ve yerçekiminin de etkisiyle nefeste durmalara, azalmalar ya da hava yolundaki artmış dirence bağlı uyku arasında çok kısa süreli uyanıklıklara (arousal) neden olur.
Bu durumların tanısının ve niteliğinin belirlenebilmesi için gece uyku tetkiki yapılması gereklidir.
Uyku tetkiki iki şekilde yapılır:
1-Hastane ortamında bir uyku laboratuvarında
İlk yöntem olan Hastane ortamında bir uyku laboratuvarında, polisomnografik tetkik dediğimiz yöntemle; gece uyku sırasında beyin dalgalarına, çene kaslarının tonusuna (kas gerginliği), solunum parametrelerine (nefes alıp verme niteliği, horlamanın olup olmadığı, kandaki oksijen doygunluğu gibi), bacak ve gerekirse kol kaslarında harekete, kalp hızına bakılır. Daha nadir görülen narkolepsi gibi hastalıklarda gerekirse gündüz de yapılabilen uyku çalışmaları vardır.
2- Evde yapılan uyku testi
İkinci yöntem ise evde uyku testidir. Bunlar da kullanılan cihazların niteliğine göre beyin dalgaları ve bacak hareketleri kaydedilerek ya da beyin dalgaları ve bacak hareketleri kaydedilmeden yapılanlar olarak iki şekildedir. Biz kendi bünyemizde beyin dalgaları ve bacak hareketlerini kaydetmeden kullanılan cihazlar ile tanı koyuyoruz. Bu cihazlarla sadece uyku ile ilişkili solunum bozukluklarına dair çalışmaları yapıyoruz. Kullandığımız cihaz yapay zeka kullanan bir bilgisayar yazılımı programı içermektedir.
Cihaz küçük bir veri kutucuğu, bunu göğüse sabitleyen ve solunum hareketlerini algılayan bir göğüs kuşağı, burna takılan basit bir kanül, parmağa takılan bir oksijen ölçüm aletinden ibarettir.
Yaptığımız evde uyku testinde uykuda horlama ve niteliği, apnelerin süresi ve niteliği, eşlik eden kan oksijen düzeylerinde düşmeler, kalp hızı değişkenliğinde artış gibi bulguları saptayabiliyoruz. Bu verileri değerlendirerek bir rapor oluşturuyoruz ve uyku ile ilişkili solunum bozukluğunun niteliğine göre hastamıza tedavi önerilerinde bulunuyoruz.
Uykuda obstrüktif uyku apne sendromu saptanan hastalarımızın bir kısmında gece gerçekleşen anormal solunum olaylarının (apne, hipopne ve solunum ile ilişkili uyanıklıklar ) sayısı belli bir değerin üzerinde olduğunda (indeks olarak tabir edilir) ve eşlik eden oksijen düşmeleri de dikkate alındığında hava yolu açıklığını uykuda sağlayabilmek için pozitif basınçlı hava veren cihazlarla (CPAP- continous positive airway pressure) tedavi ediyoruz. Bu cihazlar hava veren bir kompresör, bir maske ve bir hortumdan oluşur. Cihaz üzerinde yapılan ayarlamalarla (hastanın hava yolunu açık tutabilecek minimum ve maksimum basınçların belirlenmesi ve cihaza tanımlanması ile) pozitif basınçlı havayı hortumdan geçirerek maske yardımıyla gece boyunca ya da gündüz uyuduğunda verir. Böylelikle nefeste durma, azalma ve hava yolu direnci ortadan kaldırılmış, oksijen doygunlukları yükseltilmiş olur. Genellikle ilk defa tedavi amaçlı kullanılacak hastalarda bu cihazlara tanımlanan basınçların her hastada farklılık göstermesi nedeniyle ilk gece “CPAP titrasyonu” dediğimiz bir uygulama ile hastanın cihaza uyumunu, basınç ayarlarını ve maske seçimini yapıyoruz. Bunlar genellikle demo cihazlar ile yapılır. Buradan elde edilen bulgularla hastalar kendi cihazını ve maskesini alarak tedaviyi kullanmaya başlar. Yeni nesil cihazlarda akıllı kart sistemleri ya da uzaktan erişim olanakları da olabildiği için kısa ve uzun dönemde kullanım bilgileri bilgisayar aracılığıyla değerlendirilip gerekirse yeni düzenlemeler yapılabilir.
Siz de bizden Uyku Solunum Testi hizmeti almak isterseniz detaylı bilgi ve iletişim için bağlantıya gidebilirsiniz.